11 Oca 2013

alışveriş taktikleri :)

ben buraya çok alıştım. bi kaç gün yazmasam hemen eksikliğini hissediyorum. o kadar ki geçen ingilizce sınavında writing bölümünde burdan bahsettim. "başlarda çok bi' şey beklemiyordum." demicem çünkü çok hevesliydim. "hıaaaa blooooog yazıyom beeeeeenn" diye dolanıyordum öyle ortalıkta. herkese zorla okutmalar falan. neyse allaha şükür ben söylemeden okuyan bi' kaç kişi var artık. alıştırdım çünkü. "söylemeden" derken de yanlış anlamayın, "ben blog yazdım :)))" diyerek gözlerimi kırpıştırıyorum, o yani..
normalde günlüğüme 2 ayda bir yazarım ama burası bi' değişik arkadaş. klavye tuşları mı enteresan geliyor, resimli mesimli yapabiliyoruz ondan mı bilmiyorum ama baya blogger oldum yani.
neyse en son yazımı okudum da bana bi' yazma isteği geldi tekrar. biz bayanlar alışverişte bambaşka biri oluruz, bilen bilir. mesela başka birinin elindeki bi' şeyi beğendik diyelim mağazada "belki bırakır" umuduyla kırk saat peşinde dolanırız. çok daha cesurlarımız gider "o senin tenine, saçına hiç uymadı biliyo musuaaağn. esmerlere gitmiyor bu reenk, benim gibi kumral olman lazıaam" der, kavgacı tiplerimiz hemen spartacus'a döndürür ortalığı; "o beniiiiiiiiaaaaaaaammmm!!!" gibi diyaloglara herkes en az bir defa şahit olmuştur. bi' de beğenip de alamadığımız bir şeyi saklama olayı var. mesela atıyorum bi' bluzu çok beğendiniz, bayıldınız, muhteşem bi'şey, şu ana kadar gördüklerinizin en iyisi, kesinlikle gardırobunuzda olması gereken bi' şey. ama kredi kartınız evde kalmıştır, limiti dolmuştur, nakitiniz de yoktur, bi' şey olur yani alamazsınız o bluzu. bırakıp gitmeye de gönlünüz razı olmaz başkası alır diye. saklarsınız, bi' köşeye tıkıştırırsınız falan. ne yani yapmadık mı hiçbirimiz? hadiii itiraf ediin ;)
bir de kıyafetin son kalan bedeninin olmaması, küçük gelmesi gibi her kadının korktuğu bir durum var ki düşmanımın başına gelmesin o derece iğrenç, pislik, kafa yedirten bir durum. böyle zamanlarda ya malı kötüleyeceksiniz ya da zor bela karnınızı sırtınıza yapıştırıp bi' şekilde olduracaksınız o kıyafeti. başka yolu yok çünkü.
ben bi' de şunu anlamıyorum. outlet mağazaların hepsinde mi tüm kıyafetler 34 bedene kadar olur ya. abi indirimi sadece kusup kusup zayıflayanlar için falan mı yapıyorsunuz nedir? bu ülkenin kilo ortalaması ortada, bu durumda ne siz satabiliyorsunuz ne de biz alabiliyoruz. yapın şöyle en yüksek bedene kadar siz de bayram edin biz de. ohhh ne güzel işte ya.
alışveriş dedim de yarın bi' alışverişe mı çıksam ya. pantolon, çanta, bot, pantolon, pantolon, ve pantolon almam lazım. ben bi' internetten bakayım. hadi herkese iyi akşamlaar.