29 Ara 2012

alice "alışveriş" diyarında

okulda konumuz gezi yazısı ve hoca bi gezi yazısı yazmamızı istedi. ister gittiğiniz bi yeri yazın ister hayali bi yere gidin dedi. başlıktan benim hangisini yaptığımı anlamışsınızdır heralde :)

sabah 6'da kalkıp hazırlanmaya başladım.bugün büyük gündü çünkü. yıllardır hayalini kurduğum alışveriş diyarına sonunda gidiyordum. pirimidin'le sözleştiğimiz yerde buluştuk ve arabaya atlayıp yola koyulduk. yaklaşık 1 saat sonra alışveriş diyarının karlı taksit dağları uzaktan görünmeye başladı. bizi bir heyecan sardı ki anlatamam. neyse kısa bi süre sonra da diyarın kredi kartı kapılarına ulaştık. burda bizi çok sıcak karşıladılar ve birer indirim kahvesi ikram ettiler. kahvelerimizi içip tekrar yola koyulduk fakat içeri araba girmesi yasak olduğundan yola bisikletlerle devam ettik. en çok ilgimi çeken şey ise herkesin kafasında küçük alışveriş torbaları şekilli taçların olmasıydı. çok hoşumuza gitti ve biz de birer tane satın aldık. şimdiki istikametimiz ayakkabı şelalesiydi. buranın methini çok duymuştum. hatta hakkında bir de efsane vardı. eğer içine bir çift ayakkabınızı atarsanız sevdiğiniz kişiyi size bağlıyomuş. ilk duyduğumda çok saçma gelmişti ama arkadaşlarımdan biri bunu deneyip 3 tane adamla bağlanınca inandım. yani bu şelaleyi kullanacaksanız tek bi kişiyi sevseniz iyi olur. şelala gerçekten büyüleyiciydi ama biraz ayak kokuyodu.
burdan sonra da meşhur çanta evlerini görmeye gittik. harika bir mimariye sahip olan bu evlerde diyarın seçkin insanları yaşıyordu. ben gözüme louis vuitton marka mor evi kestirdim ama ne yazık ki orası muhtarınmış. biraz karnımız acıktı ve bi kafeye oturduk. pirimidin indirim kahvesini çok beğendiği için bi tane ondan söyledi. yanına da taksit daği çileğiyle yapılmış pasta istedi. bense yeni sezon çöreğini denemek istedim. 3 al 2 öde kampanyasını göründe dayanamdım ve tam 9 tane daha çörek aldım.
yemeklerimizi yedikten sonra son olarak defile mağarasına uğradık. burada nesli tükenmekte olan podyum kuşları yaşıyordu ve gerçekten çok tatlıydılar. her biri pembe gagaları ve mavi-beyaz tüyleriyle uçuşuyordu. burdan sonra diyardan ayrılmak için yola koyulmak üzereydik ki bisikletlerimizi kaybettiğimizi fark ettik. tam o sırada bir alışveriş arabası önümüzde durdu ve şoför yardım isteyip istemediğimizi sordu. biz de kabul ettik. buranın insanları gerçekten çok yardımsever! kredi kartı otoparkından arabımızı aldık ve dönüş yoluna girdik. ama gözüm arkada kaldı çünkü o louis vuitton ev ayakkanılarımla çok uyumluydu! :(

işte alışveriş diyarından edindiklerim:

 
tanesi 3 lira :)


 
gece lambası olunca çok güzel duruyo ;)

 
vee canım bardağımm, lattemi de suyumu da sütümü de bununla içiyorum :)